BAĞLAMA VE THM ANEKTODLARI

BAĞLAMA VE THM ANEKTODLARI 

FORUM  ROCKDISTORTION İSTANBUL 2017

AHMET REACİ YILMAZOĞLU - İTÜ İstanbul Devlet Konservatuvarı 

RockDıstortıon forumda,daha önce 
Bağlama Metodları ile ilgili
THM notaları ve genel olarak Türk Halk Müziği ile ilgili
Bazı önemli anektodları içeren yazılarımı
PDF dosyası niteliğindeki linkleri 
Paylaşmıştım 
Özet olarak buraya önemli olan ayrıntıları 
Yeniden aktarıyorum 

BAĞLAMA METODLARI 

Genel olarak ( istisnalar hariç )
Bağlama Metodlarında  
TRT Repertuarındaki THM eserleri
Olduğu gibi alınarak
Metodlara aktarılıyor 
Metod,bu haliyle THM Repertuar listesi haline geliyor
Ve Enstrüman ( Bağlama ) Metodu olmaktan çıkıyor
TRT Repetuarındaki THM eserleri
Kaval,Bağlama veya Kemençe gibi 
THM Enstrümanları tarafından çalınabilir
Ancak,bu eserler ana kaynak eserlerdir
Enstrüman için notaya alınan eserler değildir 
Solo veya Koro tarafından
Seslendirilebilmesi için
Şan Tekniğine göre,notaya alınmış eserlerdir
Ve Enstrüman için notaya alınmadığından
Enstrümanlar tarafından çalınacaksa 
Yeniden notasyon yapılması 
Partisyon içindeki mezurlar
Porte altına,ilave bir porte eklenerek
Akolat ile bağlantı yapılarak
Üstte Şan tekniğiyle notaya alınmış şekli 
Altta ise çalacak olan THM Enstrümanının 
Yapısal ve teknik özelliklerine
Ses genliği ve renklerine göre
Notaya alınmış şekli yer almalıdır
Göçürme ile bu notalar çalınmamalı
Transpoze ile notalar yeniden yazılmalıdır
Ayrıca çarpma çektirme gibi figürler
Özellikle nota olarak belirtilmelidir
Parmak numaraları ve tezene vuruşları 
Her yerde olmasa bile 
Önemli yerlerde özellikle daire içinde gösterilmelidir
Bela Bartok'un THM notaları
Çarpma gibi en ince ayrıntılar ile doludur 
THM,bizde genel olarak
Batı gibi notasyon ile aktarılmıyor
Usta çırak modeli ile aktarılıyor 
Usta,kendinden sonra,geleceklere aktarmak için 
Metod yazmıyor 
Usta çaldığı eseri,çaldığı şekliyle notaya almıyor 
Notası mevcut bir eseri,çaldığı zaman ise
Notadaki gibi çalmıyor
Usta ölünce,eseri onun gibi seslendirilemiyor
Dolayısıyla ustaların eserleri
Notasyon olmadığından,yok olup gidiyor
Batıda ise,usta denilince,akla ilk gelen 
Bildiğini notasyon ile gelecek kuşaklara aktarandır
Vıdeo veya CD ile,eserler gelecek kuşaklara aktarılamaz
Müziğin kodlama sistemi notadır
Gitar ustası Jimi Hendrix,New-Orleansta
Kendisi gibi,Gitar çalmak isteyen bir gence
Eserlerinin notasını vermiş
Eserler ise Jimi Hendrix'in çaldığı gibi notasyon yapılmış eserlermiş
Bizde ise Vıdeo ve CD verilir
Başka bir konuyu geçelim
Elektro Bağlama için kullanılan manyetiklerde
Fender,Gibson v.s gibi markalar tercih edilir 
Tüm dünyadaki markaların manyetikleri,Gitar manyetiğidir
Türkiye veya Avrupada
Bağlama için özel olarak üretilmiş
Manyetik mevcut olmadığından
Gitar manyetikleri kullanılmaktadır
Bu tür manyetiklerde
Bağlamanın otantik frekansı yoktur
Türkiye artık kendi enstrümanı Bağlama için
Yerli teknoloji ile bir manyetik üretmesi gerekmektedir
LA sesi 440 Hertz olarak kabul edilmektedir 
Bu sistem,Batı'ya göredir 
Türk Müziğinde LA sesi 432 Hertz olarak kabul edilir
Bununla ilgili bilimsel bir açıklama yapılacak olursa
http://www.bilgierdemdir.com/2016/09/evrenin-frekansi-432-hz-440-hz-frekansa.html 
Evren bir titreşim yayar.
Tüm doğanın bir titreşimi vardır.
Tüm canlı ve cansız her şey titreşim yayar.
Havada bu titreşim dolaşır. Düşünceleriniz bir frekans yayar.
Müzik bu titreşimin en güçlü örneğidir.
İnsanlar ilk çağlardan beri müzik yapmaktadırlar.
Basit çalgılar güçlü ve karmaşık enstrümanlara dönüşmüştür.
Peki doğanın ve müziğin doğal frekansı nedir.
Müzisyenler ve müzikseverler 432 hz olduğunu söylüyorlar.
"  Her insanın kalbinde
Güzellik titreşimine cevap verecek bir yer vardır " Christopher Morley
Peki neden 432 hz.
Yapılan araştırmalar
Eski müzisyenlerin müziklerini 432 hz ayarladıklarını söylüyor.
1953 yılında  International Standards Organization ( ISO )
440 frekansına göre müziklerin ayarlanmasına karar veriyor.
Pek çok komplo teorisyenine göre
440 hz frekansı nazi döneminde
insanları nasıl huzursuz ve depresif bir hale sokulacağının
Araştırmalarının sonucudur deniyor.
Sonuçta pek çok insan 432 hz frekans ile yapılmış müzikleri
Daha huzurlu buluyor
Ve kalplerinde bu frekansı hissettiklerini söylüyor.
THM sazlarının akortları yapılırken 
Elektronik dijital,tüm ölçü aletlerinde ana ses LA 440 Hertz'dir 
Ve Türkiyede müzik kayıt işlemleri yapılırken
440 Hertz kullanılmasının asıl sebebi ise
Bütün Kayıt sistemleri 
Elektronik cihazlar
Batı 440 Hertz frekansına göre,imal edildiğindendir
Müziğin,LA 432 Hertz olan,Türk Müzik Sistemine göre yapılması için
Akort sistemleri
Kayıt sistemleri,Elektronik cihazların tümünün
Türkiyede imal edilmesi gerekmektedir
Bağlama Metodları deyince 
Özellikle şunu hatırlatalım
Batıda enstrümanlar için özel hazırlanmış 
Metodlar kullanılmaktadır
Örneğin Gitar için notasyon yapılmış  
Gelişmiş metodlarda 
Etüdler,Üvertürler ve Konçertolar vardır
Rodrigo'nun Gitar Konçertosu buna bir örnektir
Bağlama Metodlarında
Üvertür veya Konçertoya rastlanılmamaktadır 
Bağlama denilen enstrüman,aslında Gitar'dan daha geniş
Ses özeliklerine sahiptir 
Bünyesinde Pentatonizm,Motalizm,Tonalizm
Ve Trioizm mevcuttur 
Bağlama Metodu deyince
Türkiye'de,sadece türkü çalınması için 
Metod hazırlanmaktadır 
Bağlama öncelikle THM enstrümanıdır
Ancak,Metod deyince
Notasyonu yapılmış doğaçlamalar
TSM ve Batı notasyonlu eserlerde
Metodlara mutlaka ilave edilmelidir
Bu şekilde hazırlanan metodlar sayesinde 
Bağlama çalanların,daha ileri seviyelere ulaşmaları mümkündür
Gitar denilen,aslen Endülüs-Emevi çalgısı
Tüm dünya müziklerinde,nasıl kullanılıyorsa
Bağlama'da tüm dünya müziklerinde
Kullanılabilir
Bağlama için,daha gelişmiş metodlar hazırlanarak 
Çalış tekniği geliştirilerek
Tüm dünyada,hak ettiği yeri alabilmelidir 
Aşağıda,herkesin rahatlıkla çalabileceği
Çok basit bir doğaçlama örneği
TSM ve Batı notasyonlu eserler ile
Orhan Gencebay tarzı eserlerden bir örnek mevcuttur
Bağlama Metodlarında,bu tür eserlerin notasyonları 
Mutlaka kullanılmalıdır

Çetin Akdeniz - Fidayda
https://www.youtube.com/watch?v=C0UZ1bMnDos 

IslamGreen34 New World - Doğaçlama
https://www.youtube.com/watch?v=Y-bWoeX0brc

Hasan Genç - Nihavent Longa 
https://www.youtube.com/watch?v=Srvkn23X3oQ

Hasan Genç - Hungary Czardas
https://www.youtube.com/watch?v=GPXjNVOX7wQ

Orhan Gencebay - Nihavent Üvertür  
https://www.youtube.com/watch?v=-cDN3Ixwmmw

Çetin Akdeniz - Pancar Pezik  
https://www.youtube.com/watch?v=97w92n1mAFU

Çetin Akdeniz - Kürdili Hicazkar Longa 
https://www.youtube.com/watch?v=pqSrVZIYAPM

Çetin Akdeniz - Şehnaz Longa 
https://www.youtube.com/watch?v=SVHEJBWQZO8



Elektro Akustik Bağlama - Çiçekdağı
https://www.youtube.com/watch?v=eVB9P9EEhUw

Harmonıx Bağlama - Misket
https://www.youtube.com/watch?v=BgD1QLq0jKw

Aşağıda THM ve Bağlama ile ilgili
Önemli dosyalar mevcuttur
İnceleyiniz 

THM Ezgilerinin İntikal ve Korunması 

THM Bağlama Metodlarındaki Eksiklikler 

THM Bağlama Yöresel Düzenler Eğitimi  

Buraya Mehmet Yalçın'ın 
Bağlama Akort Sistemi ile ilgili yazısını  
Alaturkamüzikler Forumdan alıntı yapıyorum
Bu yazıyıda özelikle okuyunuz 

BAĞLAMA AKORT  SİSTEMİ

FORUM  ALATURKAMÜZİKLER  İSTANBUL  2017

MEHMET YALÇIN ORHANLIOĞLU

Haliç Üniversitesi ( İstanbul ) Devlet Konservatuvarı
 

Bağlama akordu için basit olarak
Bazı bilgiler aktaralım 
Bağlama deyince genel olarak kullanılan 
Long Keyboard ( Uzun Sap ) bağlama
ve Short Keyboard ( Kısa Sap ) bağlama'dır
Kısa sap bağlama kendi arasında 
Do kesik ve Re kesik diye ikiye ayrılır 
Genel olarak kullanılan Re kesik bağlamadır
Uzun sap bağlamaya Copa yani ( kopa ) kelepçe takarak
Kısa sap bağlama gibide çalabilirsiniz
Re perdesine kopa takarak 
Uzun sap bağlama notalarını çalabilirsiniz
Kısa Sap ( Çöğür Düzeni ) akordu boştaki sesler 
alttan yukarıya  Re-Sol-La
Uzun Sap ( Kara Düzen )  akordu La-Re-Sol şeklindedir
Bağlama akordu için temel ses 440 Hertz LA sesidir 
( Aslı 432 Hertz ) 

LA sesi nereden alınarak akort yapılabilir  
1 - Başka akordu yapılmış enstrümandan 
2 - Piyano veya org'dan 
3 - Bilgisayar,tablet veya telefondaki akort programı ile
4 - Elektronik Dijital akort aleti ile 
5 - Akort düdüğü ile
 
En basiti La sesi veren akort düdüğü iledir 
Uzun Sap ( Kara Düzen ) bağlamanın en alt teli,boşta LA dır

Bu LA sesi Bilgisayar,tablet veya telefondaki akort programında ve 
Elektronik Dijital akort aletinde A harfiyle gösterilir
Uzun saplı bağlamayı,kısa saplı ( Çöğür Düzeni ) bağlama gibi çalmak için  

Uzun saptaki en üst teli,orta telin burgulara yakın olan 
Mİ sesine çekerek,Kısa Saplı ( Çöğür Düzeni ) bağlama gibi çalabilirsiniz

Normalinde Uzun Saplı ( Kara Düzen ) bağlamayı
Mevcut bir Kısa Sap ( Çöğür Düzeni ) bağlama ile birlikte 
Yan yana ve özellikle aynı ses tonunda çalmak için 
Uzun Saplı ( Kara Düzen ) bağlamada 
Kısa sap ( Çöğür Düzeni ) akordu yaptıktan sonra  
Uzun sap bağlamanın RE perdesine kopa takarak
Kısa sap bağlama gibi çalabilirsiniz 
Bu şekilde yaparsanız 
Uzun sap bağlamaya ait notaları 
Alt teldeki nota yerleri ve sesleri
ve isimleri değişmeden çalabilirsiniz
Sadece pozisyonlar değişir
Bu şekilde bağlamanız
RE kesik kısa sap bağlama gibi olur
Aynı sesi verir,ancak orjinal kısa sap tadını vermez

Yazımıza antiparatez,birde şunu ilave edelim 
Do kesik bağlama 
Re kesik bağlama gibi
LongNeck bağlama ile uyumlu değildir
Ses ve perde ismi ile birlikte 
Akort uyumuda değişmektedir 
ShortNeck bağlamanın, RE kesik olması daha uygundur
Do Kesik bağlama diye,orjinal bir bağlama çeşidi yoktur 

LongNeck Bağlama Formunda,alt telde
Klavyenin,burgulara yakın olan yerindeki
Do # Diyez ile RE perdesi yan yana bulunur 
Perde ismi ile ses tonu aynı şekildedir ve orjinaldir
Do kesik ( ShortNeck ) bağlamada ise
Bahsettiğimiz DO # Diyez perdesi,Mİ olarak adlandırılır  
RE perdesi ise,FA perdesi olarak adlandırılır
Dolayısıyla hem perde ismi,hemde ses tonu değişir 
Re kesik Kısa Sap bağlamada,bu tür bir sorun yoktur 
Perde ismi ,perde ismine göre ses tonu aynıdır 
Dolayısıyla,Kısa Sap bağlama demek
Uzun Saplı bağlamanın,Re perdesinden kesilmiş halidir 
THM normlarına göre ,orjinal olan format,bu şekildedir   

Do kesik bağlamanın,Re kesik bağlama ile  
Aynı ses tonunda olması için,Akort yaparken
Boştaki tellerin sesleri, 1 ses farklı çekilerek,dengelenir
Ancak,yine de,dediğimiz gibi
Do kesik bağlama,yanlış bir uygulamadır 
Kısa Saplı bağlamanın,Do kesik olması,norm dışıdır
Hatalı bir imalat tarzıdır

Kaval,Kemençe gibi 
THM enstrümanlarıyla,bir grup oluşturulduğunda
Normlara uygun olan Kısa Sap Bağlama,Re kesik bağlamadır
Birde yazımızda şunu belirtelim
Kısa Sap bağlamaya isim olarak Bağlama denmektedir 
Kısa Sap bağlama akorduna da,Bağlama düzeni denmektedir 
Uzun Saplı bağlamaya ise,Çöğür denmektedir
Uzun Saplı bağlama akorduna da,Bozuk düzen denmektedir
Bu terimler yanlıştır
Bağlama enstrümanın genel adıdır 
Kısa Sap bağlama,Çöğür 
Uzun Sap bağlama,Tambura
Olarak adlandırılır
Akort terimi,THM'de Düzen olarak adlandırılır 
Kısa Saplı veya Uzun Saplı ayrımı yapılmaksızın
Varyantlarıyla birlikte,100 çeşit düzen olduğu saptanmıştır
Bozuk düzen ismiyle,bir düzen çeşidi yoktur
Bozuk düzen ismiyle adlandırılan düzenin
Orjinal ismi,Kara Düzen'dir
Alevi sazı veya Alevi düzeni gibi tabirler yanlıştır

Dünyayı kan gölüne çeviren ve dünyayı yöneten Siyonizm
Her yere bulaşmıştır
Siyonizm,Gitar için,İspanyol sazı terimini kullanıyor
Bağlama içinde,Alevi sazı terimini kullanıyor 
Her ikiside yanlıştır 

Bağlama'nın veya akordun Alevisi,Sünnisi olmaz
İslam Dininin özünde ve Kuran-ı Kerim'de 
Peygamberimiz Hz.Muhammed SAV 'in Hadis-i Şeriflerinde
Alevilik veya Sünnilik şeklinde,bir ayrımcılık yoktur
Bağlama denilen enstrüman,Hz.Ali r.a' devrinde 
Arapların kültürüne has,kullandığı bir enstrüman değildir
Orta-Asya Türk menşeli Enstüman'dır
Ve Türkler,Müslüman olmadan önce de Bağlama vardı
Alevilik-Sünnilik şeklinde,İsrailiyatın ayrımcılığı olmadan öncede
Bağlama vardı
Türkler,müslüman olduktan sonrada Bağlama vardır 
Bağlama,bir kültür ürünüdür,din değildir
Bağlama çalan,bir çok Hristiyan vardır
Türk olmayan,farklı ırklardada bağlama çalanlar vardır
Bağlama,artık bir ülkeye ve bir bölgeye has olmayan
Tıpkı Gitar gibi,evrensel bir sazdır

  
BAĞLAMA ETÜDLERİ 

https://www.youtube.com/watch?v=Pq6ein8mSX8i
https://www.youtube.com/watch?v=Nl4029gE6EU
https://www.youtube.com/watch?v=bNvPhU84-9k

KISA SAP VE UZUN SAP BAĞLAMA

MÜZİK VE HALK KÜLTÜRÜ 

Bağlama deyince her ne kadar 6 çeşidi varsada
Genel olarak,en çok bilinen çeşitleri
Uzun sap ve kısa sap bağlamadır 
Bağlamanın orjinal halinin,ilk ortaya çıktığı
Orta-Asyada,uzun saplı olarak geliştirildiğini
Kısa sap bağlamanın ise
Teorik olarak,uzun saplı bağlamanın
Re veya Do perdesinden
Kesilmiş hali olduğunu
Ayrıca,Do perdesinden kesilmesinin
THM normlarına uygun olmadığınıda,belirtelim
Yukarıda bunun sebebinide açıkladık,tekrar okuyunuz
Uzun sap bağlamanın,akort ( Çöğür düzeni ) ile
Kısa sap bağlama olarak,çalınabileceğini
Önemli olanın,kısa veya uzun sap olmadığını
Akort sisteminin önemli olduğunu belirtelim
Kısa saptaki akort'un 
Uzun sapta uygulanan akort sistemlerinden
Sadece biri olduğunu belirtelim
Doğrusunun,uzun saplı bağlamayı keserek
Kısa sap yapılması değil
Akort sisteminin değiştirilerek
Uzun saplı bağlamanın
Kısa saplı bağlama stilinde
Çalınabilmesinin gerektiğini 
Ve akort pes geliyorsa
Uzun sap akordundaki alt telin 440 Frekans LA olarak değil
432 Frekans Sİ olarak çekilerek
Diğer tellerin,buna göre akortlanmasının
Gerekli olduğunu belirtelim
Uzun saplı bağlamanın
Do veya Re perdesinden,kesilerek daraltılmasının
6 oktavlık,orjinal bir dijital piyano klavyesinden 
1 oktavlık bölümün kesilerek yok edilmesi
Ve 5 oktava düşürülmesiyle  
Daha önce mevcut seslerin,ortadan kaldırılması 
Ve orjinalliğin bozulması ile,aynı anlama geldiğini belirtelim
Kısa sap bağlama
Türkiyede en yaygın olarak kullanılan
Ve THM ve yöresel olarak dikkati çeken yerler
Sivas,Erzincan,Tunceli ve Malatya'dır
Bu illerle birlikte,kullanılan yerler deyince,özellikle  
İstanbul,Bursa,Tokat,Aydın,Çorum,Kahramanmaraş
Bingöl,Amasya,Erzurum,Adıyaman,Yozgat
Hatay,Elazığ,Muş,Balıkesir,Mersin,Kars,Adana
Ankara,Eskişehir,Gaziantep,İzmir,Kütahya ve Ordu
Olarak bilinmektedir
Uzun sap bağlama ise Türkiye'nin tamamında
81 ilde,bilinmekte ve kullanılmaktadır 
İlk başlangıçta
Hangi tür bağlama ile eğitim alınmalıdır
Sorusuna ilk vereceğimiz yanıt
Kişinin kendi tercihine göre değişir,diye yanıtlarız
Ancak bilimsel ve akademik bir cevap isteniyorsa
Kısaca şunları belirtelim
Kısa sap oktavı dar bir enstrümandır
Ve belirli yörelere ait ezgilerde
Daha çok tercih edilendir
Uzun sapta ise,oktav genişliği daha fazladır 
Kısa sap ile öğrenime başlayanlar
Sonradan uzun sap'ta,çok başarılı olamamaktadır 
Ancak,uzun sap çalanlar
Kısa saptada başarılıdırlar
Türkiyedeki tüm yörelere ait tavırlar
Öğrenilmek isteniyorsa
Uzun sap tercih edilmelidir
Uzun saptaki akort sistemleri ( 95 çeşit ) daha geniştir
Kısa sapta ise alan dardır
Geniş teorili ve profesyonel bir eğitim alınması düşünülüyorsa
Uzun sap bağlama ile başlanılması daha uygundur
Daha sonra kısa sapa geçilebilir
Tüm Türkiyenin değil 
Belirli yörelerin,müzikleri icra edilmesi düşünülüyorsa
Kısa sap ile belirli yöreler icra edilebilir
Türkiyenin tamamını,kuralına göre,icra etmek için 
Gerekli teorik bilgiye ulaşılmak isteniyorsa
Önce uzun sap bağlama ile başlanılması daha uygundur
Uzun sapın öğrenilmesi,kısa sapa göre daha kolaydır
Kısa sap,uzun sapa göre,öğrenilmesi daha zordur 
Ancak,önce uzun sap
Daha sonra ( kelepçe ile ) kısa sap eğitimi alınırsa
Bu şekilde kısa sap,daha kolay öğrenilir
Bağlama çalmaktaki amaç,sadece belirli yöreler ise
Ve sadece THM ezgileri ise
Ve çalma tekniğinin
Farklı şekillerde geliştirilmesi düşünülmüyorsa
Kısa sap yeterlidir
Ama,amaç,tüm Türkiye ve evrensel olarak
Her türlü müziği icra etmek ise
Ve çalma tekniklerinin,geliştirilmesi için çabalamaksa
Uzun sap ve buna ait teorik bilgi,tercih edilmelidir
Uzun sapta,oktav genişliği fazla olduğundan
Batı müziğindeki minör-majör akorları,daha rahat icra edilir
Dolayısıyla,çok sesli müziğe,uzun sap bağlama daha yatkındır
Amaç,sadece Türk Halk Müziği ve belirli yöreler ise 
Batı majör-minör akorları ve çok seslilik düşünülmüyorsa  
Kısa sap bağlama yeterlidir
Kısa sap bağlamada,çok güçlü baskılar elde edilmesi için
Ve kısa sap bağlamanın,batılıların dediği gibi
( Controlled Speed ) kontrollü hızlı çalınabilmesi içinde
Kısa sağlı bağlama eğitiminin yanında
Uzun saplı bağlama eğitimininde,alınması gerektiğini belirtelim
Kaliteli bir bağlama sanatçısı olunabilmesi için
Kısa veya uzun sap olarak,ayrım yapılmadan
Önce Uzun sap,sonrada kısa sap eğitimi alınmasının
Gerektiğini belirtelim

Genel olarak müzik veya bağlama eğitiminin
Sanatsal yönü olduğu gibi
Yöresel,folkrorik ve kültürel yönüde vardır
Bağlama eğitimi verilirken
Eğer,sadece kısa sap veya sadece uzun sap eğitimi verilirse
Bu eğitim,tüm Türkiyenin,farklı kültürlerini kapsamayacağından
Belirli yörelere ve bölgelere ait kültürün
Kendini ifade etmesine
Ve gelişmesine olanak sağlayacağından
Diğer yörelere ve bölgelere ait kültürün
Kendini,ifade etme olanağından,yoksun kalmasına neden olur
Eğitimsiz kalan kültür yozlaşır
Dolayısıyla,bazı bölgelerin
Kültürel değerleri gelişemez ve yok olur 
Tüm bölgeleri kapsamayan
Belirli bölgelerle kısıtlı verilen,bu tür,yanlış bir eğitim
İleriki dönemlerde
Kültürel çatışmanında zeminini hazırlayacaktır
Bağlama belirli bölgelerin değil
Tüm bölgelerin ve Türkiyenin çalgısıdır  
Müzik ve bağlama eğitiminin verilmesindeki
Amaçlardan biriside 
Farklı bölgelere ait,yöresel kültür zenginliğinin
Ortaya çıkarılması ve yaşatılmasıdır
Aynı zamanda,farklı bölgelerdeki insanların
Farklı kültürel zenginliklerini
Diğer bölgelerle paylaşarak
Tüm Türkiyeyi,ortak alan olarak görerek
Birlik ve beraberlik içinde
Barış ve hoşgörü içinde
Yaşama içgüdüsünü oluşturmaktır
Yoksa,verilen yanlış eğitim neticesi
Belirli bir kültürün,kendini ifade ederek,gelişerek
Diğer kültürün üzerinde,baskı oluşturacağından
Ve üstünlük taslayacağından
Kültür çatışmasınada sebep olunacaktır
Halk,belki bu eğitimin içeriğinin
Normalinde nasıl olması gerektiğini,bilemeyebilir 
Eğitimin yanlış olduğunuda,ilk etapta anlayamayabilir 
Ancak,yanlış olduğunu öğrendiği zaman
Halkın tepkisi,çok sert olacaktır
Barış ve sevgi yerine
Kin ve nefret tohumları saçılacaktır
Ötekileştirmeler ve siyasi görüşlerde işin içine girecektir
Genel olarak,müzik ve bağlama eğitiminin amacı
Kültürel çatışma değil,uzlaşmadır
Tüm Türkiyedeki,bölgelerdeki insanların
Birbirlerinin,kültürel zenginliklerini tanıyarak
Güzel yönlerini görerek ve benimseyerek   
Barış içinde,ortak yaşama sevincini aktarmaktır
Bir Trabzonlu ile,bir Sivaslıyı
Barış ve sevgi içinde,aynı ülkede ve aynı şehirde
Yaşatmak için
Birbirlerine karşı,üstünlük taslamadan
Kendi kültürlerini,eşit şekilde
Birbirlerine tanıtma ve sevdirmesini sağlamak için
Müzik ve Folklör ile Bağlama eğitimi verilecekse 
Uzun sap ve Kısa sap eğitiminin,birlikte verildiği
Bir eğitim metodunu,uygulamak mecburidir
Bunun en pratik yöntemlerinden biriside
Kısa sap eğitiminin
Uzun sap bağlama üzerinde verilmesidir
Kapo ile birlikte,veya kaposuz
Aynı bağlama üzerinde verilmesidir
İki türdeki eğitimi,aynı bağlama üzerinde 
Birlikte alan öğrenci,her iki daldan alması gerekenleri alacaktır
Bağlama çalma stili,mükemmel hale gelecektir
Bağlama çalmasını öğrenmek isteyenlere 
Kültürler arasındaki,farklı güzellikleri yaşatmak içinde 
Kültürler arasındaki,bağların güçlenmesini sağlamak içinde 
" Ben bağlama çalmasını biliyorum ve üstün olan benim "
Anlayışının ortadan kaldırılarak
Müzisyenlerin, ahlaklı ve mütevazi hale gelmesi içinde,bu gereklidir 
Daha sonra öğrenci,kendi seçimini,kendisi yapabilir
Seçimini yaptığı dalda,ileri safhalara ulaşabilir
Kısa sap ve uzun sap,konusu ile ilgili 
Müzik Fakültesi isimli yerden
Aşağıya,bir alıntı yazı aktarıyorum
Okuyunuz

http://www.muzikfakultesi.com/portal/baglama-ya-uzun-saptami-yoksa-kisa-saptami-baslamali-vt17823.html

Kısa sap bazılarının sandığı gibi uzun sapın gelişmiş hali değildir. Uzun sap bağlamanın pek çok değişik düzeni vardır: Karadüzen, misket, müstezat, hüdayda üst tel akordu değiştirilerek yapılan vazgeçilmez düzenlerdir. Bunların her biriyle değişik ezgiler çalınır. Mesela Misket, Karanfilin Moruna, Çalın Davulları, Bir İncecik Duman Tüter Bacadan gibi türküler misket düzeninin dışında tat vermez. Hüdayda en iyi hüdayda akorduyla çalınırsa ahenkli olur. Ben Kendimi Gülün dibinde Buldum türküsü veya Kervan enstrümantal ezgisine müstezat düzeni gerekir. Orta teller değişik akortlanarak da segâh, do müstezat, bozlak gibi değişik akortlar elde edilir. Bunlar üst tel akortları kadar gerekli değildir ama yapılırsa türküye ayrı bir lezzet katarlar. Örneğin Altın Hızma Mülayim do müstezat, Beyaz Giyme Toz Olur segâh veya bozlak çalarken bozlak akordu gibi. Bağlama düzeni de bu çeşitli düzenlerden sadece biridir ve uzun sap bağlamada zor çalındığı için bağlamanın sapı kesilerek kısa sap icat edilmiştir. Bağlama düzeni daha çok hüseyni, kürdi gibi makamlarla deyiş, fantezi türü parçalara ve tavır gerektirmeyen türkülere uygundur.
Kısa sap neden çok tutuluyor. Bir kere çalması kolay. Uzun sapta ilerlemek isteyen bir sürü çeşitli düzeni ve ayrıca mahalli tezeneyi öğrenmek zorunda ki çok uzun ve zahmetli bir süreç. Yıllarca sabırlı ve düzenli bir çalışma gerektiriyor. Kısa sapta ise bir iki pozisyonla iş bitiyor ve dershaneler öğrenciyi sıkıp kaçırmamak için buna sıklıkla öncelik veriyor. Ama kısa sapla başlayan pek çok kimse de ileride her parçayı bununla çalamayacaklarını fark ettiklerinde bazen pişman olabiliyorlar. Hele arabeske geçmek isteyenlerin hiç şansı yok. Diğer bir neden de, son 40 yılda bağlamayı tanıtan ve yaygınlaştıran bazı üstatların kısa sap saplantısı içinde olmaları. Bunlar bir yandan bağlamaya hizmet ederken diğer yandan da kısa sapı asıl bağlama konumuna getirip büyük zarar verdiler. Repertuarları çoğunlukla deyişler, semahlar, Arguvan havaları ve özel mızrap gerektirmeyen türkülerden oluştuğu için kısa sap onlara yetiyordu. Ama bazıları albümlerinde misket türküleri bile kısa sapla çalmaya çalışarak işin iyice tadını kaçırdı. Üstelik hâlâ bağlama düzeninin asıl düzen olduğunu ve bununla her şeyin çalınabileceğini, çalamayanların kendinde bir sorun olduğu gibi garip iddialarla meseleyi içinden çıkılmaz hale getiriyorlar. Hâlbuki asıl söylememiz gereken şu olmalıdır: “Bağlama geniş bir ailedir. Uzun sap, kısa sap, üç telli, dede sazı gibi değişik çalma teknikleri gerektiren türlerden oluşur. Uzun sapın içinde de pek çok değişik düzen ve tezene teknikleri vardır. Bunların hepsi bağlama ailesinin zenginliğinin ve güzelliğinin birer parçasıdır. Kısa sap da bunlardan biridir ve tavrına uygun parçalarla harika bir düzendir, ama her parçayı onunla çalmak mümkün değildir. Çünkü uygun olmayan parçalar çalınsa bile tavrını ve güzelliğini kaybeder.” Bunu söylemeyip de her sahneye elinde bir kısa sapla çıkanların üstatlıklarını tekrar bir gözden geçirmekte fayda var


BAĞLAMA AKORT  SİSTEMİ

FORUM  ALATURKAMÜZİKLER  İSTANBUL  2017

MEHMET YALÇIN ORHANLIOĞLU
Haliç Üniversitesi ( İstanbul ) Devlet Konservatuvarı

FOUR STRİNG BAĞLAMA

Latince ismiyle Four String Bağlama
Batıda ise Four Wıre Bağlama
Veya Four Sound Bağlama olarak
Bilinen bağlama türü
4 grup telden oluşmaktadır
Bununla ilgili video ve link kayıtları aşağıdadır

Four Sound Bağlama

Four Wıre Bağlama

Four String Bağlama


FIVE STRİNG ACOUSTICS BAS BAĞLAMA

Genel olarak Bağlama ailesinden olmayan
3 telli olan çeşidide mevcut olan
4 telli,5 veya 6 telli olanıda mevcut olan 
Bağlama türüdür 
Bununla ilgili video ve link kayıtları aşağıdadır 

https://www.youtube.com/watch?v=a36PlCZtpes

https://www.youtube.com/watch?v=wpQfpafOWMU

https://www.youtube.com/watch?v=dMUYP7HlxbU


BULGARİ BAĞLAMA

6 telli bağlama olarak bilinen " Bulgari "
İle ilgili video kayıtları ve linkler aşağıdadır
İnceleyiniz

Oğur Bağlama

Bulgari Bağlama

Oğur Sazı 



EMPROVİZE MÜZİK

Emprovize Müzik deyince
Batıda,Blues veya Jazz olarak karşımıza çıkar
Kuralsız müzik anlamına gelir
Belirli bir ton verilir
Bu ton içinde,gezinti ile oluşturulan müzik
Emprovize Müziktir
Bu müzik türü için,ton-makam bilgisi
Ve çalgı hakimiyeti gerekir
Türk Müziğinde buna " Doğaçlama " denilir
Doğaçlamalar notasızdır
Örneğin,Bağlama ile yapılan doğaçlamalar
Notaya alınırsa,buna Bağlama Etüdü denilir
Jazz müzikte,bu doğaçlama sürekli notasızdır
Ancak,her müziğin bir nota karşılığı vardır
Nota karşılığı olmayan müzik
Karşımıza,bir tür gürültü olarak çıkar
Teknik olarak,bu bir tür gürültü 
Müzik olarak nitelendirilemez
Notasız müzik diye adlandırılan
Kuralsız müzikte bile,bir ahenk ve düzen vardır 
Notasız müzik yapılabilirmi
Yapılabilir ancak,enstrüman hakimiyeti gerektirir
Notasız bağlama çalmayı öğrenebilirmiyiz 
Öğrenebiliriz,ancak belirli bir yere kadar gidebiliriz
İlerleyemeyiz ve bu işten bıkar,vaz geçeriz
Notasız müzik,karanlıkta yol almaya benzer
Aşık Veysel,kör ve nota bilmiyordu  
Ama,bağlama çalıyordu deniliyor
Kör olanlarda,diğer duyular daha gelişmiştir
Ancak,her kör olan bağlama çalamıyor 
Aşık Veysel,bir bağlama virtüözü değildi,sanatçıydı
Notasız bağlama çalınabilir
Ancak,bağlama virtüözü olunamaz
Ludvig Van Beethoven,sesleri duymuyordu,sağırdı
Ancak gözleriyle,piyanodaki Do veya Re tuşlarını görüyordu
Eğitim almıştı ve nota biliyordu 
Bastığı tuşlardan ve notasyondan
Ton içinde kalan,bir melodi oluşturma tekniğini kavramıştı
Beethoven,bir şiirinde
" Müzik,Tanrının,bana verdiği bir lütuf'tur " diye,yazıyordu
Teknik olarak,nota bilmeden müzisyen olunurmu
Müzik icra edilebilirmi 
Olabilir,ancak bu bir eksikliktir 
Bu tür müzisyenler
Hafızaları ile herşeyi ezberlemek zorunda kalırlar
Müziğin aktarımı,video veya CD ile yapılamaz
Nota ile yapıldığından
Nota bilmeyenlerin,yaptıkları eserleri
Gelecek kuşaklara,kendileri aktaramazlar
Nota bilenler aktarırlar
Bu aktarılanda,besteyi yapanın değil
Dinleyerek algılayabilenin,kapasitesi dahilinde
Notaya aldığı şekliyle olur
Bazen,bu notasyon,bestecinin kendi ruh halini
Eserindeki nüansları 
Tam manasıyla yansıtamaz
Notasız enstrüman eğitimi,teknik olarak yapılamaz
İyi bir müzisyen olunabilmesi için,gerekenler şunlardır : 
% 25 Yetenek
( Yaratılıştan,genler ile geçen
Gelişmiş duyusal özellikler,hafıza ve duygu yoğunluğu )  
% 25 Eğitim ( Notasyon )
% 25 Sabır,azim ve inanç 
% 25 Çalışma ( Etüd ve Metod )

 
Yazımıza burada ara veriyoruz 
İnşallah yararlı olmuştur
Her ne kadar sürc-i-lisan ettikse affola
Amacımız kimseyi eleştirmek veya kırmak değildir
Gayemiz,THM ve Bağlama ile ilgili
İnsanlara faydalı bilgiler iletmektir
Allaha emanet olunuz



BAĞLAMA VE THM ANEKTODLARI 

FORUM  ROCKDISTORTION İSTANBUL 2017

AHMET REACİ YILMAZOĞLU - İTÜ İstanbul Devlet Konservatuvarı 

UTAR  https://www.musikidergisi.com/haber-4287-utar__ud__perdesiz_gitar_ve_hasan_cihat_orter%E2%80%A6.html

Utar,gitar virtüözü Hasan Cihat Örter’in ud gövdesi ile 
Perde çizgileri çıkarılmış, perdesiz ( Fretless ) gitar sapının 
Birleştirilmesi neticesi çalgı yapımcısı Cengiz Sarıkuş tarafından 
İmal edilmiş bir çalgı

Bir anlamda “gitarın özüne döndürülmüş hali” de denilebilir.Aslında barok dönemdeki batı müziği lavta çalgısını bilenler için çok da yabancı bir çalgı biçimi değil.

Bu arada lavta kelimesinin “la ud – la uda – liuto vb” söylenişlerinden meydana geldiğini hatırlatmak istiyoruz.

Hasan cihat Örter şöyle diyor :

"Müzikle terapi seanslarımda kullandığım çalgıda; ud ile gitarı birleştirdim UTAR icad ettim. Albümünü de yaptım... Utarın Lüthieri : Dr. Cengiz Sarıkuş Ustama Saygı ve Sevgilerimle “








HASAN CİHAT ÖRTER 

HASAN CİHAT ÖRTER
 
İstanbul'un Üsküdar ilçesinde müzisyen bir ailede doğdu. Amcası, rebetiko Sanatçısı Buzukî Erol Örter'di. Babaannesi piyanist olduğu için 2-3 yaşlarında piyano öğrenmeye başladı ve 6 yaşında buna keman da eklendi.^[1] Beş yıl boyunca, dönemin bilinen müzik öğretmenlerinden Antonio Doumezitch'in gözetiminde gitar, armoni, Batı Müziği nazariyatı derslerine devam etti. 12 yaşında küçük orkestralarda (Üsküdar, Bağlarbaşı Halk Evin'de) grup çalışmalarına başladı ve bu orkestralarda deneyim kazandı.^[2]

1971 yılında Üsküdar Musiki Cemiyeti'nde Emin Ongan’ın öğrencisi oldu ve Klasik Türk müziği dersleri aldı. Tamburi Ercüment Batanay ve besteci Amir Ateş, Şeref Çakar, Alaattin Pakyüz ile Klasik Türk Musikisi makam ve usul dersleri çalıştı. Cemiyetten 1974'te en genç öğrenci olarak mezun oldu. Bir süre sonra Türk Halk Müziği'ne ve bağlamayailgi duydu. Türk Halk Müziği Ozanı Şemsi Yastıman'dan Türk Halk müziği kuramı ve bağlama dersleri aldı.

Kadıköy Ticaret Lisesi'nden mezun olduktan sonra, 1977 yılında Berklee College of Music'ten özel burs kazanarak Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti ^[3]. Anadolu ezgileri klasik gitar ve çok sesli müziğe uyarlama çalışmalarını master tezi olarak sundu. (Anatolian Folk Songs Classical Guitar Compositions, ) Master's Degree, Be lçika Kraliyet Konservatuvarı'nda Müzikle Terapi Therapy of Music alanında Doktora çalışması yaptı ve 1980 yılında askerlik görevi nedeniyle Türkiye'ye döndü. Askerlik sonrası dönemde, 1983 yılından itibaren büyük orkestra ve stüdyo çalışmaları yapmaya başladı. 1982 yılından itibaren Tacettin Orturay Production ile reklam ve belgesel, Lale Oraloğlu, Seden Kızıltunç, Numan Paknel ile de canlı orkestrayla Tiyatro müzikleri yapmaya başladı. 1985 ve 2005 yılları arasında Osman İşmen ve Turhan Yükseler ile daha büyük orkestra çalışmalarında ve çeşitli sanatçıların albümleri için stüdyo kayıtlarında yer aldı. 2.000 e yakın Sanatçıya Albümlerinde eşlik etti. Özellikle; Ahmet Kaya, Selda Bağcan, Ferdi Özbeğen ... gibi sanatçıların birçok albümünde gitar çaldı. Anadolu ezgilerini klasik gitara uyarlama çalışması ile dünyanın en büyük müzik firması EMI'dan altın plak aldı ve "insprition" serisi ile Uluslararası kataloğa girdi. "Re-formation" albümleri serisi ile, Türk saz eserlerini ilk defa new age formunda düzenleyerek Sony Music'in Uluslararası müzik kataloğuna "İlk Türk Sanatçısı" olarak girdi. ^{[kaynak belirtilmeli]} Bu arada festival ve Eurovision büyük orkestralarında solo gitar çaldı. Sahne hayatındaki konser çalışmalarının yanı sıra, gençlik yıllarında özel konserler verirken bir yandan da; Metin Ersoy, Timur Selçuk, Hayko ve Nükhet Duru ile çalıştı. Özel gitar dersleri verdi ve birçok öğrenci yetiştirdi. Yetiştiği Öğrencilerinin en önemlilerinden Ülkemizdeki Rock müziğinin önemli isimlerinden; Yavuz Çetin, Serhan Yasdıman, Taner Ayan, Barış Yurttaş, Vecdi Yücelan, Mehmet Mısır,Özgür Kanat, Savaş Çimen, Gökhan Özkaya gibi isimleri sayabiliriz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası'nda 1990 - 1998 arasında 8 yıl kadrolu olarak görev yaptı. Hasan Cihat Örter, 1996 - 1998 yılları arasında TRT 2'de Müzik ve Biz, 1997 - 2000 yılları arasında da STV'de Geceyi Örten Müzik programlarına imza attı. 1995-99 yılları arasında Modern Folk Üçlüsü üyesi olarak görev yaptı. Emel Sayın'ı da aralarına alarak "İstanbul Şarkıları" albümünün aranjörlüğünü yaptı ve bu grup ile konserlerde vokal yaptı, gitar çaldı. Bu proje ile 7 şehirde Yapı Kredi Bankası destekli konserler verdi.^[4][5] "Işık Doğudan Yükselir" projesi ile, Anadolu'nun birçok Şehrinde "Türkiye'de Müzik ve Aydınlanma" konulu konser ve seminerler verdi. Başlangıcından itibaren Uluslararası Cemal Reşit Rey Gitar Festivali nde konserler vererek Ülkesini temsil etti. T.C. Emniyet Müdürlüğü Polis Teşkilatı ile "Uyuşturucu ile Mücadele" work shop ve konferansları yaptı, bütün Anadoluyu bu amaç ve doğrultuda gezerek, Hakkari, Yüksekova'ya kadar gitti, Ülke barışı için konser ve seminerler verdi. ^{[kaynak belirtilmeli]} Bu Anadolu konserleri esnasında yetenekli fakat enstrüman alacak maddi durumu olmayan gençlere enstrümanlar dağıttı.

Hasan Cihat Örter, 1996-99 yılları arasında TRT 2'de Müzik ve Biz, 1997 - 00 yılları arasında da STV'de, daha önce benzeri yapılmamış Geceyi Örten Müzik adlı programlarına imza attı. Çeşitli Radyo programları hazırladı ve misafir konuk sanatçılarla birlikte sundu. Adı Eskişehir', Orhan Gazi Mah. Akasya Sokak da bir parka ve Üsküdar, Salacak'da yaşadığı sokağa verildi.^[6] Kendisine 2005 yılında Ordu Barosu ve Ordu Valisi Kemal Yazıcıoğlu (Av.Kenan Çebi) tarafından Türkiye de ilk olarak Fahri Avukat unvanı,^[7] , Ordu Bld. Bşk. (Seyit Torun) tarafından, Ordu İli Fahri Hemşehriliği, 2010 yılında da Elazığ Fırat Üniversitesi tarafından Fahri Doktora verildi.^[8][9], Elazığ Bld. tarafından Fahri Hemşehrilik Beratı, 2013 yılın da, Bolu, Mudurnu, Sünnet Gölün'de Mudurnu Belediyesi ve iş adamı Uğur Türesin tarafından adına ,Bestekar Hasan Cihat Örter Çeşmesi, Türkiye Cumhuriyetinin 90. Yılında açılmıştır. 2014 yılında; Kastamonu, Kurucaşile, İlyas Geçidinde, Kirazdere Köylülerinin isteği ve Kurucaşile Bld. Bşk. katılımlarıyla Bestekar Hasan Cihat Örter Çeşmesi açılmıştır.

Türk müziğinin gelişmesi ve dünya müziği ile yeni, çağdaş müzikle buluşması için; yaylı cümbüş ve ut ve gitarı birleştirerek, Utar isimli bir enstrüman icat etmiş, (Veysel müzik, Luthier, Dr.Cengiz Sarıkuş) daha sonra Türk müziği makamlarından oluşan bir albüm yapmıştır. (Mem Müzik). Bağlama ile gitarı birleştirerek Bağtar isimli enstrüman icat etmiştir. (Oskar Müzik - Samsun. Lüthier, Osman Kuzu) Özellikle gençlerin gitar öğrenmesi için ilk defa pratik gitar metodu VCD çalışması yaptı (Belgesel Ajans) ve ardından gene ilk defa "Perdesiz gitar (fretless guitar) nasıl çalınır?" ve "e-bow nasıl kullanılır?" adlı DVD çalışmaları yaptı (Mimoza Yayıncılık). Üniversitelerde ve konservatuvarlarda bu konuda birçok work shop yaptı.

Örter; birçok albüm, kitap, belgesel ve reklam müziği ve almış olduğu ödüller ile üç bine yakın beste sahibidir. Albümleri 30 ülke de satışa sunulmuştur.^[10]



BAĞTAR 

Bağtar,Samsun Oscar Müzik Tic. tarafından 
Hasan Cihat Örter'in projesi olarak imal edilen
Bağlama-Gitar sentezi bir enstrümandır 
Gövde Bağlama gövdesi olup
Klavye ise bağlama perdelerine benzer komasallıkta 
Gitar klavyesi benzeri bir klavye ıve 6 grup tel olarak imal edilmiş
Bir enstrüman olarak literatüre geçmiştir  

Bu liste ile ilgili,bazı yorumlar aşağıdadır,lütfen okuyunuz 

Yorumların tümüne,aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=89010&start=30

YORUMLARDAN BAZI ÖRNEKLER 

http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=89010&start=200

MİSAFİR 

Gencebayı tanıyan biri olarak,Gencebaydan üstünü yok diyorum
Nedeni cok farklı,kısaca anlatayım.
Nesat Ertas,Allah rahmet eylesin,Kırsehir tavrını tadında sergiledi.
Ama,virtiöz değildi,nota da bilmiyordu,yüreğinden okuyor çalıyordu
Bu duygu sadece ona ait ve has
Bu da onu Neset Baba yapmıştı
Eserlerini dinledigim zaman ağlarım
Peki diğerleri,Arif Sag,kısa sap,do kesik baglama icatcısı,sagdan calar.
Yani ters calar,Arif Sagin türkü tadı da bir baskadır benim icin .
Ali Ekber Çicek,rahmetliyi tanırdim,baba bir insandi.
Haydar haydar,onun tadıinda kim calabildi,kimse.
İsmail Tuncbilek,macunlama teknigi kullanır.penasız calma.
Erdal Erzincanlı,selpe teknigini açmıs.
Kemal Alacayır,semah tarzi halk muziginde cok guzel,daha niceleri var
Ama ayrı ayrı tarz ve teknikler
Şimdi kim daha guzel calıyora gelelim.
Neset Baba 1970 lerde TRT yarıismasina katılır ve kazanır.
Sıra ödül almaya gelir.
Nota bilmedigi icin ödülü Orhan Gencebaya takdim ederler.
Gencebay bu ödülü almak icin kürsüye gelir ve derki
" Bu ödül benim değil,Neşet Ertasındır " der
Ve kendine verilen ödülü Neset Ertasa takdim eder.
Buradaki olay Gencebayın nasıl bir muzisyen
Ve kibar bir insan oldugunu,bir kez daha ortaya koyar.
Bütün baglama tekniklerini ve tarzlarını bir araya toplasan
Bana göre bir Gencebay etmez
Çünkü evrensel bir muzik yapiyor.batı dogu guney kuzey.
Tüm dunya muziginin tekniklerini kullanmıs,bir dev muzik adamıdır.
Bu kadar teknik ve serbest calısma ve duygusu bir arada iken
Ben Gencebaydan daha üstün calan olduguna inanmıyorum.
Eski yapmis oldugu muziklerdeki baglama electro duygusunu dinleyin
İste hersey ortada,calıyor,ama eşsiz bir duyguyla


AHMET BEY

http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=89010&start=70

Neset Ertas en iyi olamaz, ama Arif sag'da olamaz. 
Evet hic biri
Çunku bu sanatcilarin cogunun saz calma uslubu bile birbirinden farkli 
Mesela Ali Ercan Konya-Nigde tarzinda saz calar
Neset Ertas Kirsehir,Özay Gönlüm Denizli tarzinda saz calar
Siz birini digerinden daha iyi saz calar diyemezsiniz
Çunku saz calma tarzlari farkli
Nasil boyle sacma bir kiyaslama yapabiliyorsunuzki..
Neset Ertas mesela Konya turkusu soylesin Turkunun aslini mahvediyor
Kirsehir ona daha cok yakisiyor
Ayni sekilde Özay Gönlüm tarzini Arif Sag'dan bekleyemezsiniz.

http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=89010&start=30

SERKAN ERDOĞAN 

Çok zor bir soru,listedeki isimlerin çoğu
Kendine has tarzlarıyla ve teknikleriyle özdeşleşmişlerdir
Ve ayrı kulvarlarda yol almaktadırlar.
Örneğin, bir Çetin Akdeniz ile Neşet Ertaş'ın bağlama çalış tarzlarını karşılaştırmak doğru olmaz diye düşünüyorum. 

Listedeki isimlerden : 

Orhan Gencebay, birçok enstrümanı başarıyla icra eden; batı müziğini, Türk sanat müziğini, hatta caz müziği bağlamayla çalabilen, elektro bağlamayı Türk müziğine kazandırma da büyük rolü olan, kendine has tarzı ve teknikleriyle birçok sanatçıya örnek olan bir bağlama ekolüdür.

İsmail Tunçbilek, tarz olarak listedeki sanatçılardan çok farklı. Bağlamasından çıkan tınıyı duyduğunuzda, adeta bağlamanın ağladığını hissedersiniz. Videolarını izlemenizi öneririm. 

Ahmet Koç, son dönemde klasik batı müziği eserlerini başarıyla yorumlayan, 1997'deki Eurovision'da Şebnem Paker'in "Dinle" adlı şarkısına bağlamasıyla eşlik eden, elektro bağlamayı da son derece profesyonel olarak kullanabilen başarılı bir sanatçıdır.

Arif Sağ,Neşet Ertaş,Musa Eroğlu,Ali Ekber Çiçek, 
Hakkında sayfalar dolusu yazı yazmak gerek. Bu isimler bağlama dünyasının kilometre taşlarıdır. Her biri ayrı dünyaya götürür insanı. Büyük saygı duyduğum üstadlardan Neşet Ertaş'ın nota bilmeden bunca eser oluşturabilmesi, sazının perdelerinin ve tezene vuruşunun özgünlüğü bende büyük hayranlık uyandırmaktadır.

Orhan Hakalmaz, büyük usta Nida Tüfekçi'nin öğrencisi olup; bağlamayı, uzun süren eğitim hayatıyla son derece başarılı bir şekilde icra etmektedir. 

Hasret Gültekin, günümüzde fazla bilinmemektedir. Çünkü 1993'te henüz 22 yaşında vefat etmiştir. Kısa süren hayatında şelpe tekniği kullanmaktaki ustalığı takdire şayandır. Eğer yaşamış olsaydı, şu anda Türkiye'de bağlama alanında adından en çok söz ettirecek kişilerden biri olurdu. Videolarını izlemenizi öneririm, özellikle Teke Zotlaması. 

Erdal Erzincan,Erol Parlak, 
Günümüzde şelpe tekniğini en iyi kullanan birkaç isimden biri. Bu konu hakkındaki araştırmaları ve deneyimleri, alanlarında öncü olmalarına sebep olmuştur.

Aşık Veysel, gözleri görmediği halde, bir insanın neler yapabileceğini gösteren örnek ve değerli şahsiyet. Yaptıklarının yanında ben kendimi yorum yapamayacak kadar önemsiz hissediyorum. 

Çetin Akdeniz, Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli bağlama sanatçılarından biridir. Onun için virtüöz kelimesini kullanmak sanırım abartı syılmaz. Bağlamanın sınırlarını zorlayan, klasik batı ya da Türk Halk müziği hiç farketmez, eseri eksiksiz ve çok temiz bir şekilde yorumlayan, aynı zamanda bü büyük ustalığına bakmaksızın mütevazı olmasıyla gönlümü feth etmiş büyük sanatçı. 

Özlem Özdil,Güler Duman,Selda Bağcan,Yudum, 
Her biri kendi tarzında başarılı sanatçılar. Ama Yudum'un hızı ve profesyonelliğine büyük saygı duyuyorum. 

Erkan Oğur, bağlamasının tınısı ile insanı hayran bırakan, alanında özgün başarılı bir sanatçıdır. 

Bağlama dinlemeyi ve çalmayı seviyorum. Bağlamanın gelecek nesillere doğru şekilde aktarılması gerektiğine inanıyorum.Saygılarımla.




ONUR KAYA  60 

http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=89010&start=50

Uğur Işılak, Yavuz Bingöl, Selda Bağcan, Güler Duman:Bu kişiler daha çok yorumcu kimlikleriyle öne çıkmalarından ziyade çok üst düzey bağlama icracısı değiller. 

Mahzuni Şerif, Ruhi Su, Aşık Veysel:Bu kişiler teknik açıdan iyi bağlama icracıları olmasalar da aşıklık geleneğinin getirdiği duruluğa sahipler çalışlarında. 

Zafer Gündoğdu, Esat Kabaklı:Biri TRT'de diğeri ise İst. Üniv. Konservatuvar korosunda şeflik yapan bu iki isim, kısa sap bağlamada da bir Erdal Erzincan kadar olamasalar da sağlamdırlar. 

Erkan Oğur:Bağlamadan çok onun atası kopuz ve perdesiz gitar ile uğraşan değerli bir müzisyen.Ama bunca üstad içinde kopuzuyla verdiği dinginlik ile takdir edilesi konumda benim gözümde. 

Neşet Ertaş, Ekrem Çelebi, Özay Gönlüm, Ali Ekber Çiçek:Yetiştikleri yörelerin çalış tavırlarını iyi şekilde icra ederek onları günümüze taşımış olan her biri değerli kültür hazineleri. 

Ahmet Koç:Tonla albümde imzası bulunmasının yanısıra yaptığı son iki albüm (paradoks, sağanak) ile bağlamanın evrenselleşmesinde önemli katkıları olduğunu düşünüyorum. 

Arif Sağ:Bu ülkede her ne kadar teknik olarak daha iyileri olsa da birçok gencin bağlamayı sevmesine vesile olan, duru bir çalışı olan büyük ustalardan biri. 
Öğrencileri: 
Erdal Erzincan:Şelpe diye tabir edilen tekniği daha çok şov malzemesi yapması nedeniyle çok sıcak bakmıyorum.Ama normalde çok üst düzey bir icracı 
Erol Parlak:Sözkonusu tekniği akademik olarak ele alması ve şelpeci olarak anılması bir tarafa ayrıca bozlaklar kousunda da son derece başarılıdır.Nitekim bozlaklar konusunda yüksek lisans tezi var. 

Yavuz Top, Musa Eroğlu:Her ikisi de eserleri bir tarafa, temiz ve dingin bağlama çalan üstadlar. 

Hasret Gültekin:Öldüğünde sadece 22 yaşındaydı.Yaptıkları, eğer yaşasaydı bağlamayı ne boyuta taşıyabileceğinin sinyalleriydi. 

Orhan Hakalmaz:Her yöreye hakimiyeti ve yöresel çalış tavırlarını iyi yorumluyor.Bu tip üstadları çok seviyorum. 

Çetin Akdeniz:Her ne kadar hızlı bir icracı olsada (bu sayede ekmek yedi zamanında) aslında Orhan Hakalmaz gibi yöresel çalış tekniklerini çok iyi yorumlayan, çok net tavırlar ve tezeneler atan, çok büyük bir usta. 

İsmet Topçu:Ne çaldığı anlaşılmayan hız adamlarından hiç hazzetmiyorum. 

İsmail Tunçbilek:Çok farklı bir tarza sahip. 

Orhan Gencebay:Arabesk bağlamacılığnın önderi. 

Kemal Alaçayır:Hepimiz onu İbo'nun ekibinde tanıdık.Sadece elektro bağlamada değil, kısa bağlamada şelpede, hatta bozlakta bile oldukça başarılı.Komple bir üstad Çetin Akdeniz gibi. 

Yudum:Çalarken kafayı sallaması biraz yapmacık gibi geliyor, iyi çalıyor, hızlı çalmak konusunda istekli ama hız yapayım derken bazen perdelere sağlam basamıyor. 
Özlem Özdil:Bayanlar içinde en sağlam 2-3 bağlama icracısından biri bence.Kısa bağlamayı bu kadar net çalan bir bayan ise yok. 
Tuğba Ger:TRT İzmir radyo sanatçısı, zeybekleri bayanlar içerisinde bence en iyi icra edeni.Ayrıca "haydar haydar" ezgisini de iyi icra etmişti bir programda.Dinlenmesi tarafımdan şiddetle tavsiye edilir. 

Bağlama kadar bu kadar farklı tadı barındıran başka bir enstruman dünya üzerinde çok zor bulunur.Saygılar.




http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=89010&start=80 

KULLANICI 

Neşet ertaş en iyi olamaz diyen arkadaş bu konu hakkında hiçbir bilgisi bulunmamaktadır.
Neşet Ertaş dediğiniz kişi burda saydıklarınızın saz konusunda babasıdır.
Neden mi 
Neşet Ertaşın sazı 46 perdedir. bu sanatçılar arasında kısa sap bağlama çalanlarda 19 perde uzun sap çalanlarda ise 23 perde vardır. görüntü olmadan ne çalarsa çalsın Neşet Ertaşın çaldığını anlayabilirsiniz çünkü onu kimse taklit bile edemez.
Aşık Veysel diyenler olmuş örneğin ancak Aşık Veysel o kadar iyi saz çalan bir ozan değildi. kör olarak dünyaya gelen Aşık Veysel gönlü çok zengin ve dolu bir insandı. bunuda eserlerinde görmek mümkün.
Orhan Gencebay arabeskin ustalarındandır ancak Neşet Ertaşın saz konusunda yanında adı bile geçemez.
Neşet Ertaş notasız duyduğunu çalabilen bir usta olduğu için sadece kırşehir yöresine ait müzikleri çalar diye birşey yok. zaten kırşehir yöresi Neşet Ertaş demektir. çaldığı türküler neredeyse hepsi kendine ait. olmasa bile müziği Neşet Ertaşındır. Neşet Ertaş sazı her türlü çalar ancak söyleme konusunda oyun havaları, bozlak, ağıt, maya dışında pek verimli olamaz.



http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=89010&start=30

HAKAN AYDIN 

Arif Sağ Türkiye'de bağlamanın sevilmesini sağlayan kişilerin başında gelir. Teknik olarak da mükemmel çalar. Ama türküleri yorumlama konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim. 

Erdal Erzincan ve Erol Parlak "şelpe" tekniği ile Türk Halk Müziğinin ufkunu genişletmiştir. Belki eski bir teknik olsa da bu tekniği en iyi icra eden iki isim Erdal Erzincan ve Erol Parlak'tır. 

Yavuz Top da teknik olarak bağlamayı iyi icra eden sanatçılardan biridir. Arif Sağ gibi onun ses yelpazesi de geniş değildir. 

Erkan Oğur telli Türk sazlarının atası kabul edilen ve Orta Asya'da da kullanılan "kopuz" enstrümanını en iyi kullananların başında gelir. Telli olan her enstrümanı çalabilmektedir. 

Türkiye'de gelmiş geçmiş en iyi bağlama sanatçılarından biri Çetin Akdeniz'dir. Türkiye'deki müzik piyasasında herhangi bir albümde bağlama çalınacaksa akla gelecek ilk isim Çetin Akdeniz olacaktır. Görev adamıdır, önüne bir sayfa nota koyun, noktasından virgülüne kadar çalsın. Ama bence iyi bağlama çalmak, müziğe duyguyu da katabilmektir. Çetin Akdeniz'de bu duyguyu çok fazla alamıyorum. Erkan Oğur'da ise hem tekniği hem de duyguyu bir arada bulabiliyorum. 

Listedeki diğer isimler elbette güzel bağlama çalar. Bazıları güzel bağlamadan ziyade güzel türkü söyler. Mahsuni Şerif, Selda Bağcan ve Musa Eroğlu gibi. 

Son olarak saz kelimesi bir grubu temsil eder. Telli sazlar, üflemeli sazlar gibi. Bu başlıkta kastedilen "bağlama"dır


LONG NECK BAĞLAMA VE COPA İLE
SHORT NECK BAĞLAMA ÇALMA TEKNİĞİ

Aşağıda iki ayrı Video linki mevcut
Uzun Sap Bağlama ile  
Doğaçlama-Arabesk tarzında bir eser icra edilmiş
Aynı Bağlamaya Copa takarak
Kısa Sap Bağlama olarak 
Türk Halk Müziğinde bir eser icra edilmiş
Kullanılan Bağlama,aynı Bağlamadır

LONG NECK 
https://www.youtube.com/watch?v=Y-bWoeX0brc

SHORT NECK 
https://www.facebook.com/muhammed.yasin.1004/videos/1290311874483032/